AK PARTİ MKYK ÜYESİ MURAT ÇİÇEK SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN TAHLİYESİ TARTIŞMALARINA DAİR SOSYAL MEDYA HESABINDAN AÇIKLAMA YAPTI

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, Selahattin Demirtaş konusunda yapmış olduğu “tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır” değerlendirmesi, önemli ve isabetli bir tespittir. Bu yaklaşımın, sürecin seyri açısından da anlamlı katkılar sağlayacağı açıktır.

        Sürecin başlangıcından bu yana Güneydoğu’da sürece yönelik yüksek bir toplumsal desteğin varlığı açık bir olgudur. Bununla birlikte sahada en sık karşılaşılan iki temel soru öne çıkmaktadır:   1.Demirtaş’ın serbest bırakılıp bırakılmayacağı,   2.Kayyum atanan belediye başkanlarının görevlerine iade edilip edilmeyeceği.   Siyasi bir aktör olarak Selahattin Demirtaş’ın, kendi seçmen kitlesi ve sosyolojisi üzerinde belirgin ve güçlü bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede, sürece başından itibaren olumlu mesajlarla katkıda bulunan Demirtaş’ın, AİHM kararları doğrultusunda tahliyesinin, hem sürecin sağlıklı ilerleyişine hem de kendi tabanının sürece dair güven ve inancının güçlenmesine destek sağlayacağı bir gerçektir.   Bir diğer önemli başlık ise kayyum uygulamalarıyla görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının yeniden görevlerine dönme ihtimalidir. Belediye başkanlarına yönelik hukuki süreçler saklı tutulmakla birlikte, kayyum atamalarının temel gerekçelerinden biri olarak gösterilen “belediye başkanları üzerindeki silahlı örgüt vesayeti” olgusu, gelinen aşamada anlamını büyük ölçüde yitirmeye başlamıştır. Zira örgüt tarafından ilan edilen “ateşkes”, silahların sembolik olarak yakılması, örgüt unsurlarının yurt dışına çekilmesi ve süreç içerisinde legal/siyasi aktörlerin ön plana çıkması, söz konusu gerekçeyi artık zayıflatan unsurlar olarak değerlendirilebilir.   Bu sürecin ülkemiz açısından en önemli kazanımı, terörin sona erdiği bir ortamda sivil siyasetin güçlenmesi ve demokratik standartların yükselmesidir.   Böyle bir iklim, Türkiye’nin uzun vadeli hedeflerine daha da hızlı ulaşmasına katkı sağlayacaktır.   Bu bağlamda, yerel yönetimlerin kendi doğal işleyişine kavuşması, demokratik olgunluğun doğal bir sonucudur. Nitekim hem valilik hem de belediye başkanlığının tek kişi tarafından yürütülmesi, her ne kadar bazı hizmetlerin yürütümünü hızlandırsa da zaman içerisinde “yerel otoriteleşme” riskini doğurmakta ve sürecin ruhuyla uyumsuzluk teşkil etmektedir. Yine bu halin olumsuz tesirleri, en çok da iktidar partisi olarak AK Parti’ye sirayet etmektedir.