Merhaba değerli Batman Olay Gazetesi okurları, biliyorsunuz son dönemlerde, sokak hayvanlarına yönelik uygulamaya konulan ve tartışmalara neden olan yasaklarla ilgili endişelerimi sizlerle paylaşmak üzere bu köşe yazımı yazma ihtiyacı duydum. İki yıla yakın bir süredir, özellikle sosyal medya, bazı televizyon kanalları ve ulusal gazeteler aracılığıyla, sokak köpekleri hakkında olumsuz ve tek taraflı haberlerin ardı arkası kesilmedi.
Kabul etmeliyiz ki, bazı illerimizde vatandaşlarımız ne yazık ki sokak köpeklerinin saldırısına uğradı ve bu saldırıların bazıları ölümle sonuçlandı. Bu elim olaylar toplumsal bir travma yarattı. Ancak, bu üzücü vakaların, sokak hayvanlarının tamamını saldırgan ilan etmek için bir gerekçe olamayacağı gerçeğini göz ardı etmemeliyiz.
Ne yazık ki, bu olumsuz algı sonucunda birçok ilde alınan kararlar neticesinde hayvanlar toplandı ve barınaklara götürüldü. Barınağa koşulsuz sevk edilen hayvanların bazıları yaşamını yitirirken, geri kalanlar ise sağlıksız ve zorlu koşullarda hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Şimdi ise, bazı illerimizde sokak hayvanlarına kontrolsüz yemek vermenin yasaklanması gibi yeni bir karar gündemde.
Değerli okurlar, şu bir gerçektir: Bir insan dahi aç kaldığında sinirlenir, saldırganlaşır ve hayatta kalmak için bulabildiği her şeyi yer. Bu durum, tamamen hayatta kalma içgüdüsüyle hareket eden bir sokak köpeği için kat kat daha tehlikelidir.
Dışarıda kalan sokak hayvanları için bu yasak, açlık ve agresifliği tetikleyen bir karardır. Hayvanları beslenme kaynaklarından mahrum bırakmak, onları daha çok yaşam alanlarımıza iterek, beklenen sorunları çözmek yerine daha büyük sorunlara davetiye çıkarmaktır. Benim şahsi düşüncem, bu tür yasakların sorunu çözmekten uzak olduğu ve hayvanların doğal davranışlarını daha da bozacağı yönündedir.
Gerçek çözüm, kapsamlı kısırlaştırma, rehabilitasyon ve etik barınak yönetiminde yatmaktadır. Aksi takdirde, vicdanımızla birlikte toplum huzurumuzu da kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.
HOŞÇA KALIN