Değerli okurlar, Batmanlı hemşehrilerimizin sesine kulak vermeye ve onların gündelik yaşamdaki en önemli sorunlarını dile getirmeye devam ediyoruz. Gazete büromuza sıkça gelen vatandaşlarımızın en büyük dertlerinden biri olan Kentsel Dönüşüm mağduriyetini bu sefer masaya yatırdık. Maalesef, süreçte hem kat sayısı düştü hem de kurumlarda işlemler ağır işliyor.
Kentsel dönüşüm, şehrimizi daha güvenli ve modern konutlara kavuşturma hedefiyle hayati bir süreçtir. Ancak Batman merkezde bu süreç, yüzlerce insanı belirsizliğe ve ekonomik zorluğa sürüklemiş durumda.
SORUNUN KAYNAĞI: DEPREM SONRASI DÜZENLEMELER VE MAĞDURİYETLER
Sorunun özü şu: Yaklaşık üç yıl önceki büyük deprem felaketinin ardından, can güvenliğini esas alan daha sıkı tedbirler yürürlüğe girdi. Bu, doğru ve gerekli bir adımdı. Ancak Batman'daki birçok vatandaşımız, bu düzenlemeler öncesinde müteahhitlerle kat karşılığı anlaşarak eski, güvensiz evlerini yıktırdı. Amaçları daha güvenli ve modern yuvalara kavuşmaktı.
Ne var ki, aradan aylar, hatta yıllar geçmesine rağmen yapı ruhsatı ve diğer bürokratik işlemler bu kurumlarda bir türlü tamamlanamıyor; daha doğrusu, işlemler bazı kurumlarda ağır işliyor.
Evleri yıkılan bu vatandaşlar, mecburen yüksek kiralarla baş başa kaldı. Devletin kentsel dönüşüm için verdiği cüzi kira yardımına rağmen, vatandaşlarımız 10 bin, 13 bin, hatta 19 bin liraya varan ek ödemelerle mücadele ediyor. Her biri, kendi evinin bir an önce bitirilmesini ve bu kira çilesinden kurtulmayı bekliyor.
EN BÜYÜK ÇIKMAZ: KAT SAYISINDAKİ DÜŞÜŞ
Gazetemize gelen mağdurların ortak şikayeti ise durumu daha karmaşık hale getiriyor: “Evlerimiz daha önce 4 katlıydı. Müteahhitlerle 7 veya 8 kat karşılığı anlaştık ve evlerimizi yıktırdık. Ancak deprem sonrası alınan tedbirlerle kat sayısı düştü. Biz 8 kat üzerinden anlaşmışken, kat sayısının düşmesiyle büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Halimiz ne olacak diye kara kara düşünüyoruz.”
Güvenli konut hedefiyle yola çıkılmışken, sürecin uzaması ve beklentilerin değişmesi, onları hem maddi hem de manevi olarak yıpratıyor.
Elbette ki, depreme dayanıklılık ve can güvenliği her şeyden önemlidir. Ancak, bu hayati kuralın uygulanışı, süreci durma noktasına getirmemeli, tam tersine hızlandırmalıdır.
KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ DAHA SERİ VE ETKİN BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMELİDİR
Kat sayısını düşürmek yerine, yetkililerin odaklanması gereken temel noktalar şunlardır:Bürokrasinin Hızlandırılması: Yapı ruhsatı ve diğer resmi işlemlerin gecikmesine neden olan tıkanıklıklar derhal giderilmeli, kentsel dönüşüm süreçleri daha seri ve etkin bir şekilde işletilmelidir.
Kaliteli Denetim: Yeni inşaatlarda zemin etüdü denetiminin önemi asla göz ardı edilmemeli. Kullanılacak demir, çimento ve diğer tüm malzemelerin kalitesi, tavizsiz ve titizlikle denetlenmelidir. Binaların depreme dayanıklı olması, gelecekteki olası felaketlerde can kayıplarını en aza indirmek için olmazsa olmaz bir şarttır.
Batmanlı vatandaşlarımızın kentsel dönüşüm mağduriyetinin bir an önce giderilmesi ve sürecin hızlandırılması, yalnızca onların yaşam kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda şehrimizin ekonomik dengesine de olumlu katkı sağlayacaktır.
Ben buradan yetkililere bu yazdığım yazıyı dikkate almalarını ve birçok mağdur insanların sesine kulak vermesi ve çözüm için gerekli adımları hızla atması en büyük beklentimizdir.
HOŞÇA KALIN...