Bir öğrenci yüksek lisans için Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’ne gitmiş. Bize dert yanıyor. “Su alacak yer yok. Çay içecek mekân yok. Gölgelenecek köşe yok. Sıcaktan bunaldık, perişan olduk.”
Şimdi. Vatandaş gelip bize anlatıyor. Biz de yazıyoruz. Ama asıl mesele şu; Vatandaş niye her şeyi gazeteciden bekliyor? Çık, sesini yükselt. Sosyal medya diye bir mecra var, aç telefonunu, kayda al, paylaş.
Yönetim hemen savunmaya geçecek. “Okullar tatil, öğrenciler yok.”
Peki soruyorum; Kapalı bir mekân yapmak, su satılabilecek bir yer bulundurmak, olmadı bari bir su sebili koymak da mı tatille alakalı? Daha önceleri de öğrencilerden sitemli mesajlar geliyordu.
“Kantin yok” diyorlardı. “Tuvaletler kirli” diye yakınıyorlardı. Şimdi gidip bakalım, sizce durum değişmiş mi? Çünkü işin kolayına kaçılıyor. Yönetim, asli işini yapacağına vitrin işleriyle meşgul. Kuş yuvasıyla övünmek kolay. Ama kampüsü düzenlemek, öğrenciye sosyal alan sağlamak, nefes aldırmak zor iş.
Sonuç?
Batman Üniversitesi’nin karnesi:
Kuş yuvası.