Değerli Okurlar, Bugün gazete büromuza gelen yüzlerce Batmanlı vatandaşımızın sesine kulak vererek önemli bir konuya değinmek istiyorum: Kentsel Dönüşüm. Müteahhitlerle kat karşılığı anlaşarak evlerini yıktıran, ancak yapı ruhsatı ve diğer bürokratik işlemlerin gecikmesi nedeniyle adeta bir bilinmezliğin içinde bekleyen bu insanlar, mağduriyetlerini dile getirmemizi istediler. Onları kırmamak adına, bu köşe yazısını kaleme alıyorum.
KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİ?
Öncelikle kentsel dönüşüm kavramını netleştirelim. Kentsel dönüşüm, bir kentteki sorunlu ve sağlıksız alanların, yaşam kalitesini artıracak şekilde yeniden inşa edilmesi, canlandırılması, güçlendirilmesi veya yeniden yapılandırılması sürecidir. Kısacası, bir kentin dokusunu bozan sorunları ortadan kaldırmayı hedefler.
Türkiye'de 11 ilimizde büyük yıkım ve can kaybına yol açan deprem felaketinin ardından, Hükümetimiz haklı olarak daha sıkı tedbirler almaya başladı. Konut güvenliği, vatandaşlarımızın can güvenliği açısından hayati önem taşıyor. Özellikle kat sayısının düşük tutulması, olası bir depremde can kaybı ve yıkımın minimize edilmesi adına büyük önem arz ediyor.
Hükümetin bu konudaki çalışmalarına hız vermesi takdire şayan.
BATMAN'DA KİRACILIK ÇİLESİ VE BEKLEYEN KONUTLAR
İşte tam da bu noktada, Batman'daki vatandaşlarımızın yaşadığı dram ortaya çıkıyor. Yüzlerce konut sahibi, müteahhitlerle anlaşarak evlerini yıktırdı. Hedefleri, kentsel dönüşümle daha güvenli ve modern konutlara kavuşmaktı. Ancak, aradan aylar geçmesine rağmen yapı ruhsatları ve diğer resmi işlemler bir türlü tamamlanamadı.
Bu vatandaşlarımız, eski evleri yıkıldığı için mecburen kiraya çıktı. devletin kentsel dönüşüm için bir miktar verdiği kitra bedeli karşısında Kimi 8 bin, kimi 10 bin, kimi ise 14 bin lira ekliyor ve vatandaş yüksek kira bedelleriyle cebelleşiyorlar. Her biri, bir an önce evlerinin bitirilip bu kira çilesinden kurtulmayı ve kendi yuvalarına kavuşmayı bekliyor.
Batman'da kentsel dönüşüm süreçleri daha seri ve etkin bir şekilde işlerse, bekleyen bu evler çok daha kısa sürede tamamlanır. Bu durum, kiradaki vatandaşların kendi evlerine dönmesiyle Batman'daki boş ev sayısını artırır ve doğal olarak kira bedellerinin düşmesine zemin hazırlar. Ancak, mevcut durum devam ederse, ne yazık ki kira bedellerinin her geçen gün katlanarak artmaya devam edeceği aşikar.
VATANDAŞIN ÇIKMAZI: KAT SAYISI VE MAĞDURİYET
Gazetemize gelerek dertlerini anlatan birçok vatandaşın ortak şikayeti şu: "Evlerimiz daha önceden 4 katken, müteahhitlerle 7 kat veya 8 kat karşılığı anlaştık ve evlerimiz haklı olarak yıkıldı. Ancak, yaşanan deprem sonrası kat sayısı düştü. Şimdi biz 8 kat karşılığı anlaşmışken, kat sayısının düşmesiyle mağdur durumdayız. Halimiz ne olacak diye kara kara düşünüyoruz."
Gerçekten de zorlu bir denklem bu. Bir yandan Hükümet, can güvenliği için haklı olarak kat sayısını düşürmeye çalışıyor. Diğer yandan ise, bu kararlar öncesinde evlerini yıkıp beklemeye geçen yüzlerce vatandaş var. Bu durum, Batman'daki kentsel dönüşüm projelerinde ciddi bir tıkanıklığa yol açıyor.
Şayet bu kentsel dönüşüm çıkmazına bir an önce kalıcı bir çözüm bulunursa, kiradaki evler boşalır, bu da kiraların düşmesine neden olur. Hatta, satılık evlerin fiyatlarında bile bir düşüş yaşanabilir.
DENETİM ŞART!
Tüm bunların yanı sıra, yeni yapılan inşaatların denetimi de hayati önem taşıyor. Depreme karşı kullanılacak demir, çimento ve diğer tüm malzemelerin kalitesi titizlikle denetlenmeli. Yeni yapılan binaların depreme dayanıklı olması, gelecekte yaşanabilecek felaketlerde can kayıplarını minimize etmek adına olmazsa olmaz bir şarttır.
Batmanlı vatandaşlarımızın kentsel dönüşüm mağduriyetinin bir an önce giderilmesi ve bu sürecin hızlandırılması, hem onların yaşam kalitesini artıracak hem de şehrimizin genel ekonomik dengesine olumlu katkı sağlayacaktır.
HOŞÇA KALIN...