/>
Şehmus Ustabaşı
Köşe Yazarı
Şehmus Ustabaşı
 

NEREDE ESKİ KOMŞULUK VE ESKİ DOSTLUKLAR

    Gerçekten de her şey 1990’lı yılların ortalarına kadar çok daha güzeldi. Çünkü o dönemde teknolojinin bugünkü kadar hayatımıza hükmetmediği bir çağdaydık. İnsan ilişkileri daha doğal, daha içten, daha samimiydi. İnsanlar birbirlerini ya mektup yazarak ya da ev telefonuyla arayarak hatırlar, özel günlerde mutlaka ziyaret ederdi. Komşuluk ilişkileri güçlüydü. Misafirlikler plansız olurdu ama her zaman kapılar sonuna kadar açıktı. Cep telefonları ellerde değil, ikram edilen çayın yanında gönülden sohbetler olurdu. Kimse sohbete dalarken bir yandan sosyal medya hesaplarını kontrol etmezdi. Herkes birbirine gerçek anlamda kulak verir, yürekten bağ kurardı. Benim çocukluk yıllarım Batman’da geçti. O zamanlar Batman henüz ilçe idi. Caddeler, sokaklar topraktı; evler ise en fazla iki ya da üç katlıydı. Ama insanlar bugünkünden çok daha mutluydu. Batman’da en lüks araba Murat 131’di. Ulaşım için insanlar çoğu zaman paytona binerdi. Yazları neredeyse hiçbir evde klima yoktu, yıldızların altında serinlerdi insanlar ve doğal bir yaşam vardı, doğayla iç içe bir hayat sürülürdü. özellikle Hava sıcaklığının mevsim normalin üzerinde seyredildiği Batman’da vatandaşlar geceleri serin bir uyku geçirmek için Yataklarını dama serer, geceyi açık havada geçirirdiler.     Biz çocuklar okuldan sonra sokaklara koşar, akşam ezanına kadar oyun oynardık. Bilgisayar, tablet, internet yoktu ama gerçek arkadaşlıklar, unutulmaz anılar vardı. Saklambaç, yakar top, istop, çelik çomak, topaç, gazoz kapağı gibi oyunlar çocukluğumuzun en büyük eğlencesiydi. Susadığımızda şişelenmiş sular değil, musluk suyu içerdik. Fast food yerine, annelerimizin yaptığı tarhana çorbası, ev yapımı erişteyle büyüdük. Meyve suyu ise annenin kaynattığı erik marmeladına eklenen suyla olurdu. Hazır oyuncaklar yerine kendi oyuncağımızı kendimiz yapardık. Bu da bize hem üretkenlik kazandırır hem de emeğin değerini öğretirdi. Ailemiz bize mal mülk değil, sevgi, saygı ve paylaşmayı öğretti. Kahvaltıda bir zeytini iki lokmada yerdik. Sofrada bolluk değil ama bereket vardı. Her şeyin kıymeti bilinirdi. Televizyonda çok kanal yoktu ama izlediğimiz diziler kaliteli ve öğreticiydi. Bonanza, Tatlı Sert, 6 Milyon Dolarlık Adam, Dallas, Çarlie’nin Melekleri gibi diziler hafızalarımıza kazınmıştı. Şimdi yüzlerce kanal, binlerce dizi var ama çoğu zaman içeriği boş ve tüketici ruhlu. Şimdiki gençlik teknolojik olarak daha şanslı görünebilir. Ellerinde akıllı telefonlar, her an her yerden ulaşabildikleri internet var. Ancak eskiye dönüp bakınca görüyoruz ki; o doğal dostluklar, içten komşuluklar, gerçek samimiyet artık yok denecek kadar az. Hayat belki daha kolaylaştı ama insan ilişkileri zorlaştı. Her şeyin hızlandığı bu çağda insanlar birbirine zaman ayırmayı unuttu. Umudumuzu kaybetmeyelim ama unutmamalıyız ki, bazı şeylerin eskisi gerçekten daha güzeldi. Hoşça kalın, eski günlerin kıymetini bilen dostlar.
Ekleme Tarihi: 30 April 2025 - Wednesday
Şehmus Ustabaşı

NEREDE ESKİ KOMŞULUK VE ESKİ DOSTLUKLAR

 

 

Gerçekten de her şey 1990’lı yılların ortalarına kadar çok daha güzeldi. Çünkü o dönemde teknolojinin bugünkü kadar hayatımıza hükmetmediği bir çağdaydık. İnsan ilişkileri daha doğal, daha içten, daha samimiydi. İnsanlar birbirlerini ya mektup yazarak ya da ev telefonuyla arayarak hatırlar, özel günlerde mutlaka ziyaret ederdi.

Komşuluk ilişkileri güçlüydü. Misafirlikler plansız olurdu ama her zaman kapılar sonuna kadar açıktı. Cep telefonları ellerde değil, ikram edilen çayın yanında gönülden sohbetler olurdu. Kimse sohbete dalarken bir yandan sosyal medya hesaplarını kontrol etmezdi. Herkes birbirine gerçek anlamda kulak verir, yürekten bağ kurardı.

Benim çocukluk yıllarım Batman’da geçti. O zamanlar Batman henüz ilçe idi. Caddeler, sokaklar topraktı; evler ise en fazla iki ya da üç katlıydı. Ama insanlar bugünkünden çok daha mutluydu. Batman’da en lüks araba Murat 131’di. Ulaşım için insanlar çoğu zaman paytona binerdi.

Yazları neredeyse hiçbir evde klima yoktu, yıldızların altında serinlerdi insanlar ve doğal bir yaşam vardı, doğayla iç içe bir hayat sürülürdü. özellikle Hava sıcaklığının mevsim normalin üzerinde seyredildiği Batman’da vatandaşlar geceleri serin bir uyku geçirmek için Yataklarını dama serer, geceyi açık havada geçirirdiler.

 

 

Biz çocuklar okuldan sonra sokaklara koşar, akşam ezanına kadar oyun oynardık. Bilgisayar, tablet, internet yoktu ama gerçek arkadaşlıklar, unutulmaz anılar vardı. Saklambaç, yakar top, istop, çelik çomak, topaç, gazoz kapağı gibi oyunlar çocukluğumuzun en büyük eğlencesiydi.

Susadığımızda şişelenmiş sular değil, musluk suyu içerdik. Fast food yerine, annelerimizin yaptığı tarhana çorbası, ev yapımı erişteyle büyüdük. Meyve suyu ise annenin kaynattığı erik marmeladına eklenen suyla olurdu. Hazır oyuncaklar yerine kendi oyuncağımızı kendimiz yapardık. Bu da bize hem üretkenlik kazandırır hem de emeğin değerini öğretirdi.

Ailemiz bize mal mülk değil, sevgi, saygı ve paylaşmayı öğretti. Kahvaltıda bir zeytini iki lokmada yerdik. Sofrada bolluk değil ama bereket vardı. Her şeyin kıymeti bilinirdi.

Televizyonda çok kanal yoktu ama izlediğimiz diziler kaliteli ve öğreticiydi. Bonanza, Tatlı Sert, 6 Milyon Dolarlık Adam, Dallas, Çarlie’nin Melekleri gibi diziler hafızalarımıza kazınmıştı. Şimdi yüzlerce kanal, binlerce dizi var ama çoğu zaman içeriği boş ve tüketici ruhlu.

Şimdiki gençlik teknolojik olarak daha şanslı görünebilir. Ellerinde akıllı telefonlar, her an her yerden ulaşabildikleri internet var. Ancak eskiye dönüp bakınca görüyoruz ki; o doğal dostluklar, içten komşuluklar, gerçek samimiyet artık yok denecek kadar az.

Hayat belki daha kolaylaştı ama insan ilişkileri zorlaştı. Her şeyin hızlandığı bu çağda insanlar birbirine zaman ayırmayı unuttu. Umudumuzu kaybetmeyelim ama unutmamalıyız ki, bazı şeylerin eskisi gerçekten daha güzeldi.

Hoşça kalın, eski günlerin kıymetini bilen dostlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batmanolaygazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.