Nurullah ERKUN
Köşe Yazarı
Nurullah ERKUN
 

DEĞERLERİN TERS YÜZ EDİLDİĞİ ÇAĞ: SAMİMİYETİN SUÇU

DEĞERLERİN TERS YÜZ EDİLDİĞİ ÇAĞ: SAMİMİYETİN SUÇU Günümüz dünyasında, toplumsal denge hassas bir terazinin iki kefesi gibi sallantıda. Bu denge sarsıldığında, ilk ağırlığını kaybedenler daima en değerli manevi unsurlar oluyor: Doğruluk ve samimiyet. Bir zamanlar karakterin temel taşları sayılan bu erdemler, ne yazık ki modern toplumun gözünde giderek değerden düşüyor; adeta bir zaaf, neredeyse bir saflıkla eşdeğer görülüyor. Bu trajik dönüşümün en çarpıcı sonucu temiz kalmanın ve dürüstlüğün "iş bitiricilik" karşısında yenik düşmesidir. Hesap kitap yapan, anlık çıkarlarını merkeze koyan bir hesapçılık kültürü yükselişe geçiyor. Yüzüne gülerken arkasından iş çeviren ikiyüzlülük, artık kınanmaktan çok, "akıllılık" veya "piyasa kurallarına uyum" olarak algılanmaya başlanıyor. Çıkar gözetmek, yani daima en kârlı pozisyonu kollamak, makbul ve hatta başarılı davranış kılıfına büründürülüyor. Oysa bu bir illüzyondan ibaret. Değerlerin böylesine tersine döndüğü bir düzlemde, ne hesap yapan gerçekten kazanır ne de ikiyüzlü gerçekten huzur bulur. Çünkü bu zemin, kolektif bir özden kopuşa davetiye çıkarır. Herkes, farkında olmadan, kendi vicdanının sesiyle olan bağını zayıflatır; kendi "öz"üne yabancılaşır. Dışarıdan parıldayan yapay başarılar, içerideki manevi boşluğu doldurmaya yetmez. Samimiyetsizliğin yaygınlaştığı bir ortamda, güven duygusu körelir ve insanlar arasındaki ilişkiler, sadece geçici ve çıkar temelli köprülere dönüşür. Asıl sorun ise bu çarpık düzenin meşruiyet kazanmasıdır. Yanlışın, yani hesapçılığın, çıkarcılığın ve ikiyüzlülüğün, "uyanıklık" adı altında alkışlanmasıdır. Bu alkış, sadece bu davranışları sergileyenleri cesaretlendirmekle kalmaz, aynı zamanda dürüst kalmaya çalışanların omuzlarına ağır bir yük bindirir. Dürüst insan kendini enayi gibi hissetmeye başlar. "Neden herkes kazanırken ben kaybediyorum?" sorusu, onu ya ya yeni sisteme entegre olmaya iter ya da yalnızlığa. Her iki durumda da, toplum bir değerini yitirir. Unutmamalıyız ki, bir toplumun zenginliği ne ekonomik gücünde ne de teknolojik ilerlemesindedir; asıl zenginlik, bireylerinin birbirine duyduğu güvende ve ortak kabul görmüş manevi ilkelerdedir. Yanlışın doğru, doğrunun ise "saflık" sayıldığı bir yerde, er ya da geç, o toplumun temelleri çürümeye başlar. Bu nedenle, kendi pusulamızı yeniden ayarlamalıyız. Doğruluk, maskesiz ve hesap kitapsız samimiyet, birer zaaf değil; en büyük direnç noktasıdır. Bizi, bu değer erozyonu çağında ayakta tutacak tek şey, kendi içimizdeki o temiz sesi dinlemeye devam etmektir. Yanlışı alkışlamayı bıraktığımızda, doğru yavaş yavaş yeniden parlamaya başlayacaktır. Çünkü, "Doğru olanı yapmak, bazen kaybetmek demektir; fakat yanlış olanı yapmak, her şeyi kazansan da ruhunu kaybetmektir." (Marcus Tullius Cicero)
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2025 -Cumartesi
Nurullah ERKUN

DEĞERLERİN TERS YÜZ EDİLDİĞİ ÇAĞ: SAMİMİYETİN SUÇU

DEĞERLERİN TERS YÜZ EDİLDİĞİ ÇAĞ: SAMİMİYETİN SUÇU Günümüz dünyasında, toplumsal denge hassas bir terazinin iki kefesi gibi sallantıda. Bu denge sarsıldığında, ilk ağırlığını kaybedenler daima en değerli manevi unsurlar oluyor: Doğruluk ve samimiyet. Bir zamanlar karakterin temel taşları sayılan bu erdemler, ne yazık ki modern toplumun gözünde giderek değerden düşüyor; adeta bir zaaf, neredeyse bir saflıkla eşdeğer görülüyor. Bu trajik dönüşümün en çarpıcı sonucu temiz kalmanın ve dürüstlüğün "iş bitiricilik" karşısında yenik düşmesidir. Hesap kitap yapan, anlık çıkarlarını merkeze koyan bir hesapçılık kültürü yükselişe geçiyor. Yüzüne gülerken arkasından iş çeviren ikiyüzlülük, artık kınanmaktan çok, "akıllılık" veya "piyasa kurallarına uyum" olarak algılanmaya başlanıyor. Çıkar gözetmek, yani daima en kârlı pozisyonu kollamak, makbul ve hatta başarılı davranış kılıfına büründürülüyor. Oysa bu bir illüzyondan ibaret. Değerlerin böylesine tersine döndüğü bir düzlemde, ne hesap yapan gerçekten kazanır ne de ikiyüzlü gerçekten huzur bulur. Çünkü bu zemin, kolektif bir özden kopuşa davetiye çıkarır. Herkes, farkında olmadan, kendi vicdanının sesiyle olan bağını zayıflatır; kendi "öz"üne yabancılaşır. Dışarıdan parıldayan yapay başarılar, içerideki manevi boşluğu doldurmaya yetmez. Samimiyetsizliğin yaygınlaştığı bir ortamda, güven duygusu körelir ve insanlar arasındaki ilişkiler, sadece geçici ve çıkar temelli köprülere dönüşür. Asıl sorun ise bu çarpık düzenin meşruiyet kazanmasıdır. Yanlışın, yani hesapçılığın, çıkarcılığın ve ikiyüzlülüğün, "uyanıklık" adı altında alkışlanmasıdır. Bu alkış, sadece bu davranışları sergileyenleri cesaretlendirmekle kalmaz, aynı zamanda dürüst kalmaya çalışanların omuzlarına ağır bir yük bindirir. Dürüst insan kendini enayi gibi hissetmeye başlar. "Neden herkes kazanırken ben kaybediyorum?" sorusu, onu ya ya yeni sisteme entegre olmaya iter ya da yalnızlığa. Her iki durumda da, toplum bir değerini yitirir. Unutmamalıyız ki, bir toplumun zenginliği ne ekonomik gücünde ne de teknolojik ilerlemesindedir; asıl zenginlik, bireylerinin birbirine duyduğu güvende ve ortak kabul görmüş manevi ilkelerdedir. Yanlışın doğru, doğrunun ise "saflık" sayıldığı bir yerde, er ya da geç, o toplumun temelleri çürümeye başlar. Bu nedenle, kendi pusulamızı yeniden ayarlamalıyız. Doğruluk, maskesiz ve hesap kitapsız samimiyet, birer zaaf değil; en büyük direnç noktasıdır. Bizi, bu değer erozyonu çağında ayakta tutacak tek şey, kendi içimizdeki o temiz sesi dinlemeye devam etmektir. Yanlışı alkışlamayı bıraktığımızda, doğru yavaş yavaş yeniden parlamaya başlayacaktır. Çünkü, "Doğru olanı yapmak, bazen kaybetmek demektir; fakat yanlış olanı yapmak, her şeyi kazansan da ruhunu kaybetmektir." (Marcus Tullius Cicero)
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batmanolaygazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.